nbc home  

 

Cumhuriyet

KIRSALDAN KENTE UZANIŞ
Sungu Çapan, Cumhuriyet Gazetesi, 27 Aralık 2002

Antalya ve Ankara festivallerinden ödüllerle dönen ‘Uzak’ ikinci haftasında..

Anlattığı, üslubu, görsel yetkinliği ve bağımsız çalışma tarzıyla habire kozasını ören, kendine özgü, ayrıksı bir yönetmen var sinemamızda nicedir. Gerçekle kurmacayı kaynaştırıp birebir ‘film içinde film’ öyküsüyle örtüştürerek (ve çoğunlukla doğaçlamayı yeğleyerek), yakınlarına rol vererek alabildiğine yalın, ağır ve kendine özgü bir sinema yapan Nuri Bilge Ceylan’ın Antalya, Ankara festivallerinden büyük ödüllerle dönen son filmi Uzak, ikinci haftasına girdi.

Önceki iki filminin (Kasaba’yla Mayıs Sıkıntısı’nın) hem devamı, hem de tamamlayıcısı sayılabilecek Uzak’la kuşkusuz son dönemde sinemamızda az rastlanan bir üçleme-bütün oluşturan Nuri Bilge Ceylan, yine saf sinemanın tadını duyumsatan, seyircinin bakışını zenginleştiren, hayatın ritmini yakalayan bir başyapıt ortaya koymuş. Sıradan seyircinin içine afakanlar bastırsa da.

Yalın, ağır ve saf bir sinema

7 yıl önce, taşra yaşamının melankolisini, çayırı-ormanıyla kırsalın doğal atmosferini yansıtan benzersiz kısa filmi Koza’yla (1995) tanıdığımız, Kasaba’sıyla sevdiğimiz (1997) ve tabiat ana, devlet baba ve zaman üstüne katıksız bir başyapıt olarak değerlendirdiğimiz Mayıs Sıkıntısı’na (1999) bolca alkış tuttuğumuz N.Bilge Ceylan, bu kez kırsaldan kente geliyor üçüncü filmi Uzak’ta.

Üniversite sınavlarında başarılı olamayınca gemilerde iş bulup çalışarak dünyaya açılmak hayaliyle, hiçbir ‘gelecek görmediği’ kasabasından kalkıp İstanbul’a çıkagelen ve fotoğrafçı kuzeni Mahmut’un (N.Bilge Ceylan’ın alterego’su Muzaffer Özdemir) evine postu seren Yusuf’un (Mehmet Emin Toprak) zoraki misafirliği çevresinde şekillenen, kar altında İstanbul’dan harika fotoğraflarla bezenmiş filmin konusu, evindeki rahatı kaçan, karısından ayrılmış, porno’lara düşmüş, yaratıcılığı tıkanmış Mahmut’un geçmişi ve bugünüyle hesaplaşması olarak özetlenebilir.

Sözün en aza indirgendiği uzun, lirik plan-sekansların özel ve karakteristik kıldığı, ağır tempolu, kasvetli bir atmosferin dalağını yaran, tipik Nuri Bilge Ceylan üslubuyla bir çeşit oda müziği etkisi uyandıran Uzak, unutulmaz görüntülerle donatılmış, farklı bir film. Ancak kesinlikle geniş kitleye hitap eden, ticari sinemanın popüler örneklerinden biri hiç değil. Son 5 yılda kuşkusuz (‘ruh ikizi’ Zeki Demirkubuz’la birlikte) sinemamıza damgasını vuran filmlerin yaratıcısından, meraklısına seslenen, yeni, farklı ve özel bir film daha, Uzak...